31 Ekim 2013 Perşembe

Steve Jobs'un Garajı Tarihi Yer Oldu

Steve Jobs kim ? Steve Jobs Apple şirketinin kurucularından. Yaptıklarından en kolay olarak tanımlayabileceğimiz şey bugün hepimizin bilgisayarlarımızda kullandığımız mouse (fare). Microsoft şirketinin ilk çıkardığı kişisel bilgisayarlarda (PC) fare yoktu. Fareyi Edison'un ampülüne benzetebiliriz çünkü her eve girdi.
Steve Jobs'un ilk Apple bilgisayarı yaptığı garaj ve ev tarihi yer oldu. Bu şekilde evin yıkılmasının da önüne geçildi. Kaliforniya eyaletinde bulunan Los Altos şehrinin belediyesi Crist Drive No: 2066 'da ki evi anıt yaptı. Evin özel farklı bir güzelliği bulunmuyor. Tek katlı tek ailenin yaşayabileceği büyüklükte , çitsiz bahçesi ve garajı bulunuyor. Evde 60 yıllarda Steve Jobs'un yaşamış olması tek farkı. Bu evde Apple 1 bilgisayarının tasarımını Steve Wozniak ile birlikte yapmışlardı. ilk partide 100 adet Apple 1 üretildi. 50 Adet Apple 1 500 ABD Doları karşılığında yakındaki bir dükkana satılmıştı. Daha önce http://serdarulg.blogspot.com/2013/05/apple-1-517.html de Apple 1'ın açık arttırmada inanılmaz fiyata alıcı bulduğunu Der Spiegel'den yazmıştım. (Apple 1 517.000 Euro'dan satıldı Der Spiegel 27/05/2013)
Ev halen Jobs'un ailesine ait , kız kardeşi Patricia'ya ait kendisi karardan memnun değil çünkü artık evdeki değişiklikler için izin alması gerekecek.
Silikon vadisinde bu bir ilk değil daha önce de teknoloji şirketlerinin kurulduğu veya büyük buluşların yapıldığı yerler de aynı şekilde tarihi bina statüsüne alınmıştı. 1939 Yılında Palo Alto'da Bill Hewlett ve David Packard tarafından Hewlett Packard şirketinin kurulduğu ev de aynı statüde.
Jobs'un son günlerini geçirdiği ispanyol koloniyal stilindeki  bir başka tek aile evi de aynı şekilde tarihi ev olarak tanımlanmıştı. Jobs'un evi genişletmek amacıyla yapmak istediği değişikliklere belediye onay vermemişti.
Daha sonra belediye ile anlaşma sağlandı ve evin parça parça yeni yerine taşınabileceği ve aynı parsele Steve Jobs'un daha geniş bir yapabilmesinin önü açılmıştı. Steve Jobs'un ölümü nedeniyle bu proje hayata geçirilemedi.


Apple I: Ein Computer als Versuchsanordnung



http://tecnologia.elpais.com/tecnologia/2013/10/30/actualidad/1383127652_458245.html

30 Ekim 2013 Çarşamba

Dünya'nın Ünlü Çarşıları

El Pais gazetesinin seyahat ekinde Dünya'nın en ünlü 10 çarşısı listesi verildi. İyi haberimiz bu sıralamada Kapalı çarşı 1. sırada.
Turistlerin görmeleri yerlerin arasında çarşılar bulunuyor. Bu çarşılarda çeşitli ürünleri bulabileceğiniz gibi olduğu gibi gerçeğin fotoğraflarını çekebilirsiniz. Yerküre de bulunan binlerce çarşı arasından sadece 10 adet seçmek oldukça zorlu bir görev. Turistler için bazı çarşılara gitmelerini önermiyoruz. Bu çarşılar aynı zamanda tarihi yerler. Görmeniz gereken 10 çarşı aşağıda sıralanıyor.
Görüldüğü gibi İspanyol gazetesi en iyi olarak Kapalı çarşıyı seçmiş.  Bu tarihi hazinemizi nasıl koruduğumuza dair bir yazı daha önce "yabancı basından"'da paylaşılmıştı.

http://serdarulg.blogspot.com/2013/08/der-spiegelden-kapal-carsda-cokme.html

İstanbul'da Kapalı Çarşı
Gran Bazar bizim verdiğimiz isim ve adı gibi hakikaten çok büyük. Bu çarşı Dünya'nın en büyüklerinden yaklaşık 4000  kadar dükkan var. Çarşı 60 sokak bulunmakta . Bu sokaklarda bir çok ürün çeşidi satılıyor . Halılar, deri ürünleri , mücevher, seramik, nargile , pipo, vesaire. Kapalı çarşı her gün 400000 kişiyi çekiyor. Çarşının inşa edilme yılı 1520 ve içinde 1 adet cami , 21 adet hostel , 7 çeşme , 18 adet kapısı bulunuyor. Fatih Sultan Mehmet 15. yüzyılda çarşıya ilk taşı koyan kişi. Bedesten olarak adlandırılan ve antika satışlarının yapıldığı bölüm çarşının ilk hali. yapılan eklerle çarşı bugünkü haline geldi. Burası İstanbul'un tek çarşısı değil ayrıca Galata Köprüsü yakınında Mısır Çarşısı ve diğerleri de bulunuyor.
Temple Street
Hong Kong'u gezerken Yau Ma Tei de bulunan gece çarşısı (Tapınak caddesi) atlamayın. Caddede dahi satranççılara meydan okuyabilir her zaman yeşim taşı satın alabilirsiniz. Çin İnanışına göre yeşim taşı kötü ruhlardan korur. Çok fazla sayıda açık hava lokantaları bulunuyor. ve papağanlar geleceğinizi öngörebilirler. Çok geniş olmayan bir cadde üzerinde binlerce küçük dükkanda her türlü markanın taklitlerini satın alabilirsiniz. Bu cadde vitrinlerde bulunan ürün sayısı kadar gangster filmi çekilen ve erkek zevklerini karşılayan cadde olarak anılmakta.
İpek Yolu Rotasında.
 Çinde bulunan Kaşgar Marko Polo zamanından beri fazla bir değişim geçirmemiş. Kaşgar çarşısı her gün 200000 kişiyi çekiyor. Çarşıda attan bisiklete kadar her şeyi ve hatta mobilya satın alabilirsiniz. Çarşı müşterileri çok renkli bu değişik renkleri algılayabilmek için çok dikkatli olmak gerekiyor. Çarşıda halı ve ipek veya sentetik veya yün her türlü konfeksiyon ürünü bulunuyor. Eğer halı alacak kadar paranız yoksa veya taşıyacak kadar yeriniz yok ise geleneksel müzik aletlerini satın alabilirsiniz.
Pazar Günü doğu stili kelepir alışveriş . Chiang Mai Tayland.
Chiang Mai çevresinde bulunan küçü aile işletmeleri ile Tayland'ın sanat merkezi gibi. Burada bir şey satın almamak çok zor. Çünkü bütün şehir bir pazar. Şehirde bulunan pazarlar arasından Sunday Walking Street'i (Pazar Yürüyüş Caddesini) seçiyoruz. Burada sahte Rolex saat veya her türlü korsan DVD bulabilirsiniz. Ayrıca pazarda ipek, dantel, güneş gözlükleri kıymetli taşlar satılıyor.
Camden Londra
Önceleri Londra'nın kuzeyinde hafta sonu pazarı şeklindeydi. Şimdi her gün açık. Metrekareye düşen her türlü farklı tipler sayısında lider. Hippileri, ünlüleri, punkları , asilleri, orman kaçkınlarını görebilirsiniz. Bu bölge yılda 10 milyon turistin geldiği Londra'nın önemli bir turistik bölgesine dönüştürülmüş. Turistler dolaşmaktan yorulduklarında Camden'de soluklanabilirler. Her türlü uluslararası lokanta ve ünlü ingiliz pubları  burada bulunuyor. Camden ayrıca gece kuşlarını da çekiyor.
Gerçek Ali Baba Pazarı
Khan-Al Khalili Kaire. İslam Mısır'ın başkentinde bulunan bu pazar 1001 gece masalları stili pazarda 1382'den beri alışveriş yapılıyor. Gezginlerin en az bir defa görmeleri gereken bir pazar. Sadece turistler için olan bir yer değil Kaire de yaşayanlar da kuruluşundan beri başta altın bölgesi olmak üzere sıklıkla pazara geliyorlar. 900'e yakın dükkan arasında züccaciye , parfüm, mücevher, prinçten yapılmış ürünler satılıyor. Turistler bir çok atölyede sanatçıları eserleri üzerinde çalışırken izleyebilirler.
Chatuchak Tayland Labirentleri
Hafta sonunda Chatuchak'ta ki yoğunluğu görmek gerekir. Aslında burası küçük bir şehir görünümünde. Burada 9000-15000 arasında değişen sayıda satış yeri bulunuyor ve toplam alanı 14 hektar. Günde 200000 kişiyi çekiyor sıcak ve nemli günlerde gitmemek daha akıllıca olabilir. Bu kadar büyük kalabalık arasında bayılma tehlikesi var. Kaybolmamak için daima saat kulesini referans noktası olarak almak gerekiyor. Burası Dünya'nın en büyük çarşılarından. Kullanılmış spor ayakkabısından , antikalara hatta yavru sincaplara kadar her türlü şey satılıyor. Bir bölge antikalara, giyime, hatıra eşyalarına ve aksesuarlara ayrılmış. Ev hayvanları ve bahçe bitkilerine ayrılmış bir bölüm de bulunuyor.
Dünyanın Balık Borsası
Tsukiji Balık Pazarı Japonya
Dünya'daki en hareketli ve canlı balık pazarı. Balık ürünlerini sevmeyenler bile borsada hüküm süren davranış normlarına ve deniz hayvanlarına atılan elmaların çıkardığı gürültüleri ilgi ile izlerler. Açık arttırmalarda özel terimler kullanılır. Satın alan kişiler özel termik giysiler giyerler. Günlük işlem hacmi 3000 tondur. Borsa da ki günlük aktiviteler internette bulunan takvimden takip edilebilir. Ton balıklarının açık arttırmada satılmaları saat 5'ten 6.15'e arasında izlenebilir. Bu saatler dışında izleme olanağı bulunmamaktadır.
ABD Havası Seattle
Pazarların sadece binlerce yıldır pazar kültürünün hakim olduğu akdeniz çevresi ,arap veya uzakdoğu ülkeleri gibi yerlerde bulunduğunu düşünenler yanılıyorlar. Tüm Dünya'da çarşılar bulunuyor. Örnek olarak ABD'nin batı kıyısında bulunan Seattle'de bulunan Pike meydanını gösterebiliriz. Bu gibi yerlerin turistler için olduğunu ve bunların ülkelerinin hazineleri olduklarını düşünenler bulunur. ABD'nin en eski pazar yerlerindendir ve 4 hektar alana yayılır günlük 40000 kişiyi çeker.

Tarihi bir pazar.
Halep Suriye
Bu pazarı gezmemiz için beklememiz gerektiğini bilmemize rağmen göz ardı edemeyiz. Yüzyıllar boyunca kervan yolları üzerinde bulunan bu çarşı zamanla mutlaka durulması gereken bir ticaret merkezine dönüştü.

http://elviajero.elpais.com/elviajero/2013/10/16/actualidad/1381939877_063677.html

29 Ekim 2013 Salı

Cumhuriyetimizin 92. Yılı Kutlu Olsun

Tarihimizi Unutmayalım


İzmir’deki 19. yüzyıl sonu ile 20. yüzyıl başı kagir mimarisinin tipik bir örneği olan yapının özellikle dövme demir parmaklıkları ve korkulukları ile kapı saçağı Art Nouveau stilindedir.
1891- 1919 yılları arasında İzmir Ticaret Borsası’nın, 1921′de ise Yunan Milli Bankası’nın kullanımına ayrılan bina, 1922′den sonra İzmir Merkez Postanesi olarak hizmet görmüştür. 1996 yılındaki restorasyonu takip eden yıllarda İzmir Turizm İl Müdürlüğü’nün kullanımına verilmiştir.



25 Ekim 2013 Cuma

Dünya'nın En Büyük 4. Ekonomisinin Lideri Konuşuyor.

Bir önceki yazımda paylaşmıştım. (NSA 35 Ülkenin Liderlerini Dinlemiş)
Almanya başbakanı Angela Merkel telefon dinlemeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Bu Yazının en önemli kısımları.
Telefon alışkanlıklarımı değiştirmedim. Beni dinleyenler aynı şeyleri dinliyorlar.
İki cep telefonum var. Birisi Alman Devletinin verdiği şifreli telefon. İkincisi faturalarını partinin (CDU/CSU) ödediği cep telefonu.
Telefonda konuştuğum konularda bazen ikilemde kalıyorum. Konu parti ile mi ilgili yoksa Alman Devleti ile mi ilgili ?
Bu nedenle 2005 yılında verdiğim karardan itibaren cep telefonu faturalarım CDU/CSU tarafından ödeniyor.


Yetimin hakkını korumak bu olsa gerek.


http://www.abc.es/internacional/20131025/abci-merkel-espionaje-declaraciones-201310250314.html

NSA 35 Ülkenin Liderlerini Dinlemiş

ABD Yetkilileri NSA'ya (National Security Agency , Ulusal Güvenlik Ajansı) verdikleri iletişim bilgileri ile 35 Dünya liderinin telefon görüşmelerinin dinlenmesini sağlamış.
NSA Diğer hükümet organlarına kendilerinde bulunan telefon rehberlerinin iletilmesini istedi. Dinleme ile elde edilen bilgilerin önemsiz olduğu vurgulandı.
Yukarıda ki yazı ile ABD hükümet kuruluşlarından ellerinde bulunan iletişim bilgilerini NSA ile paylaşmaları istendi. Yazıda yabancı ülke askeri veya siyasi liderlerinin sabit , faks , cep veya ev  numaralarının NSA'ye bildirilmeleri istendi.

NSA yazısından anlaşıldığına göre bu izole bir durum değil. NSA Hakkında açıklamalarda bulunan  Edward Snowden'ın açığa çıkardığı gizli bir belgede ABD bakanlıklarından gelen iletişim bilgileri kullanılarak 35 Dünya liderinin NSA tarafından dinlendiği belirtiliyor.
Yazıda NSA Beyaz Saray , Savunma , Dış İşleri ve diğer bakanlıklarından kendilerinde bulunabilecek Dünya liderlerine ait iletişim bilgilerinin kendilerine verilmesi isteniyor. Verilen bilgilerin NSA'ye ait dinleme sistemlerine ekleniyor.
Belgede ismi açıklanmayan bir yetkiliden gelen 200 telefon numarası sisteme eklenmiş. Sisteme eklenen veriler arasında liderlere ait 35 telefon numarası da bulunuyor. Yazıda liderlerin kimler olduğu hakkında bilgi verilmiyor. NSA'ya hemen dinleme yapma görevi veriliyor. Bu bilgiler ABD ve müttefikleri arasında gerginliğe neden oldu. Almanya Başbakanı Angela Merkel çarşamba günü ABD'nin kendi cep telefon görüşmelerini dinlediğini açıkladı. Bu suçlamalara karşı ABD Dış İşleri Bakanlığı sözcüsü Jay Carney " NSA Alman Başbakanının cep telefonlarını dinlemiyor ve dinlemeyecek " açıklamasını yaptı . Alman Dış İşleri Bakanlığı ise sözcünün açıklamalarına "Geçmişte yaptıkları dinlemeleri reddetmiyorlar" şeklinde yanıt verdi.
Guardian tarafından ele geçirilen NSA yazısına göre dinlemeler izole durumlar değil ve liderler olağan olarak dinleniyor. Yazının tarihi 2006 , (SID) Sinyal İstihbarat Direktörlüğü personeline gönderilmiş. Yazı " Müşteriler SID'nün hedef telefon numaraları elde etmelerine yardım edebilirler" başlığını taşıyor.
Yazı yabancı liderlerle teması olan yetkililerin SID'ne nasıl yardımcı olabileceğini anlatan bir örnek ile başlıyor. "yakın bir tarihte bir yetkili aralarında 35 yabancı liderlere ait olan 200 telefon numarasını bildirdi"  Bu numaraların bazılarının açık kaynaklardan bulunabileceği iddia edildiyse de İstihbarat Üretim Merkezleri son verilen bilgilerden 43 yeni telefon numarasının sağlandığını belirtiyorlar.
Merkel'in dinlenmesi Almanya'da ABD'ye karşı çok büyük bir tepki oluşturdu. Böyle dinlemelerle elde edilen istihbarat meydana gelen diplomatik krizlerle karşılaştırıldığında istihbaratın getirisinin götürdüklerine oranla bir hiç olduğu anlaşılıyor.
Bahis konusu olan yazı George W. Bush'un 2. başkanlık döneminin ortalarında ve Condoleezza Rice'ın Dış İşleri Bakanı ve Donald Rumsfeld'in Savunma Bakanı olduğu döneme rastlıyor.
Angela Merkel kendisine ait cep telefonunun bir ABD dökumanında yer almasından sonra dinlenildiğinden şüphelenmişti. Başkan Obama ile yaptığı bir görüşmede dinlemelerin yeni bir hukuk kapsamında yapılmasını önermişti. 
Alman Yeşiller Partisi lideri Katrin Goring Eckhard " Dinlemeler iki ülke arasındaki güveni yerle bir etmiştir" dedi.
Başkan Obama Fransa Cumhurbaşkanı Holland'a telefon ederek Le Monde Gazetesinde çıkan " NSA fransızların 30 günlük sürede yaptığı 70 milyon telefon görüşme bilgilerini ele geçirdi " haberi hakkında konuştu. Benzer NSA ile ilgili haberler alman Der Spiegel dergisinde de yer almıştı.
Avrupa Birliği Komisyonu "Yüksek teknoloji firmalarının AB vatandaşları hakkında amerikan istihbarat kurumlarına bilgi vermeden önce izin almaları" önerilerine yeşil ışık yakıyor.
Der Spiegel'de çıkan "Ajans uluslararası para aktarma sistemi SWIFT'i izliyor" haberinden sonra Avrupa Birliği Komisyonu Atlantik banka bilgisi veri tabanı projesini askıya aldı.

21 Ekim 2013 Pazartesi

Film Deyip Geçmeyin "Uzaydaki Kadın" Filmi

Sinemadan çıkan füze. 1920'li mutlu yıllarda iki gelişmiş ülkede füze yapımı üzerinde çalışılıyordu. Bu iki ülkenin ABD ve Almanya olduğunu söylemek sürpriz olmamalı. Atlantik Okyanusunun her iki tarafındaki gelişmelere farklı engeller çıkıyordu. Amerika'da Robert Goddard yanlız çalışıyordu . Bu çalışmalarda bazen komşuların bahçelerine zarar veriyordu bazen de yazılı basında hakkında alay ediliyordu. Buna karşılık Almanya'da uzay medyanın ilgisini çekiyordu hatta bir çalışmanın ilhamı bir filmden alınmıştı.
Almanlar uzayan yolculuğun ilk izlenimlerini 1929 yılında Fritz Lang'ın "Uzaydaki Kadın" filmine borçluydular. Bu ülkenin vatandaşları fantastik sinemanın bir filminde dev roketlerin taşıdığı insanların aya nasıl ayak bastıklarını izlediler. Senaryo çok düzgün yazılmıştı. Asıl sürpriz ise film teknik olarak da çok inandırıcıydı. Roketin farklı kademeleri bulunuyordu kademeler sıvı yakıt tükendiğinde atılıyordu. Daha sonra gerçekleşen roketlerin uzaya gidişinde de aynı yöntem kullanıldı.
Bu filmde teknik konular alman fizikçi Herman Oberth'e danışılmıştı. Hermann Oberth 1929 yılında "Uzayda yön bulmanın yolu" adlı kitabını çıkarmıştı. Bu kitap sayesinde Fritz Lang'ın hayali filmi uzaya gitme macerasını sayılara , formüllere ve tasarımlara dönüştürüyordu.
Genç soylu Wernher Von Braun hem filmi izledi hem de kitabı okudu. Kitaptaki matematiksel formülleri tam olarak anlayamamasına karşın bu dünyanın kendi dünyası olduğuna karar verdi. Hayatının kalan günlerini bu uğurda harcadı. Kendi okul ödevlerinin birisinde " Hiç şüphe yok ki bir gün insan ayda yürüyecek" cümlesini yazdı.
Bu andan sonra arkadaşlarına göre " Benim roketlerimin uzayı geçerek başka gezegenlere gideceklerinden eminim" dedi.
Her şey Ay'la başladı.
Uzaya gitme hayali kuran başkaları gibi her şey dünyanın mistik ve parlak gezegeni ay ile başladı.
" Her şey Ay'la başladı. 13 yaşında vaftiz edildiğimde anne ve babam bana bir teleskop hediye ettiler. Bu armağana sanki motosiklet almış kadar sevindim. Bu teleskop ile ayı ve yıldızları izlemeye başladım ve o günden sonra astronomiye olan merakım azalmadan devam etti."
Birinci Dünya savaşı sırasında roket deneyleri yapıldı. Bu alan iki Dünya savaşı arasında alman dahilerinin ilgi alanıydı. Von Braun'un ilk denemesinde attığı roket bir bakkal dükkanının camlarını indirmişti. Bir kaç yıl sonra başka gönüllülerle birlikte bir grup kurdu. Bu grubun sağladığı  hızlı ilerlemeler alman askeri mercilerinin gözlerinden kaçmadı. Von Braun roketlerin askeri amaçlar için kullanılması taraftarı değildi ve gelişmelerin daha hızlı bir şekilde olmasını sağlayacak askeri desteği  de istemiyordu.
Von Braun SS'te
20 yaşındayken arkadaşlarının itirazlarına karşın SS'e katıldı. Alman Silahlı Kuvvetleri Von Braun'un doktora masraflarını karşıladı. Aslında böyle bir desteğe ihtiyacı yoktu çünkü Almanya'nın en eski asil ailelerinden birinin mensubuydu ve babası eski bir bakandı. Araştırmaları için daha fazla kaynak sağlamak isteseydi SS'te ( Hitler'in Koruma Ordusu) daha fazla çalışırdı. Von Braun'un SS'te olması sadece sembolik bir anlam taşıyor. Organizasyonun sokak çatışmalarına ve karar verme gruplarına da katılmadı.
Araştırmaların hızlı ilerlemesi ve Nasyonal Sosyalist'lerin Almanya'da iktidara el koyması aynı zamana denk geldi. Roket çalışmalarının Hitler'in Üçüncü İmparatorlukta üstünlük sağlaması için gizli tutulması gerekiyordu. En yüksek gizlilik için çalışmalara bir yer bulmak ve oraya taşınmak gerekiyordu. Baltık kıyısında küçük bir ada olan Usedom'u seçti. Von Braun'un babası bu adaya ava giderdi. Adanın kuzeydoğusunda bir kaç yüz insanın yaşadığı Peenemunde'ye taşındı.
Bu gizli yerde sadece 25 yaşında dünyanın en ölümcül silahı A4 üzerinde çalışmaya devam ediyordu. (Sonradan V2 olarak adlandırıldı). Von Braun aslında roketi Fritz Lang'ın filminde izlediği gibi uzaya gitmek için tasarlıyordu. Hitler tesisleri ziyaret etti , araştırmalara ilgi duyduğunu ve savaşlarda önemli olabileceğini vurguladı. Von Braun yeni roketin 10 yıl sonra hazır olacağını belirterek Hitler'i aldattı. Bu süre Hitler'in bekleyemeyeceği kadar uzundu.
İlk Atışta rekor yükseklik
O zaman roketler yaklaşık 1000 ya da 2000 metre uzaklığa gönderilebiliyordu. A4 Roketinin 300 km uzaklığa ulaşacağı öngörülüyordu. Pratikte silah veya uzaya gitmek için kullanılan roketler aynıdır. Askeriyeye çalışmalarına rağmen Von Braun'un bazı arkadaşları da gözlerini yıldızlara dikmişlerdi. Ekim 1942'de saat 16 da ilk A4 deneysel olarak fırlatıdı. 90 Km uzağa giderek bir rekor kırmıştı. Roketin dış yüzeyinde "Aydaki Kadın" resmi bulunuyordu.
Askeri projenin yöneticisi Walter Dornberger bilim adamına "Ne yaptığımızın farkında mısın ? Bu gün uzay gemisi doğdu." dedi. Hitler genel karargahında roketin fırlatılmasının filmini izledikten sonra Von Braun'ı kucaklamak için yerinden kalktı ve projeye en üst derecede öncelik verdiğini belirtti.
Yerin altında bir üs için çalışmalar başlatıldı. Dağı kazmak için Mittelbau-Dora konsantrasyon kampından 10000 esir gönderildi esirler güneşi görmeden çalışıyorlardı. Üssün yapımını SS yönetiyordu. 3000 Esir şefleri öldürdüğünden veya ölene kadar çalıştırıldıklarından vefat etti.
Von Braun bu tesisleri bir kaç kere ziyaret etti. Bir defasında uzmanların seçimi için gitmişti. 8 Ekim 1944'te Londra V2 roketleri tarafından bombalanmaya başladı yaklaşık 5000 kişi öldü. Roketler sesten hızlı gittiklerinden ölümlerin kaynağı anlaşılamıyordu. Bir ay kadar sonra Birleşik Krallık yetkilileri ölümlerin alman bilim adamlarının geliştirdiği ölümcül roketlerden olduğunu anlamışlardı.




http://www.elmundo.es/elmundo/2013/10/16/ciencia/1381913225.html?a=b7c5a0a5f308f2167031b5d99375fc9e&t=1382107920&numero=

18 Ekim 2013 Cuma

Altı Ay Konmadan Uçabilen Kuşlar

6 Ay konmadan uçabilen kuşlar. Tachymarptis melba kuşları Afrika'ya göç ederken 200 gün hiç bir yere konmadan uçabiliyorlar. Bilim adamları ilk defa bu tür kuşların konmadan yaklaşık altı ay havada kaldıklarını tespit etti. Bugüne kadar sadece karada hareket eden hayvanların göçleri izlenmişti. Aerodinamik yapının kolaylaştırmasına rağmen bu kuşlara çok büyük miktarlarda enerji gerekiyor. Bu sürelerde inmeden uçmak inanılmaz gibi algılanıyor fakat "Nature" dergisinde yayınlanan makaleye göre uçuşlarda rüyalar bile bulutların üzerinde görülüyor.
2011 yılında İsviçre Ornitoloji Enstitüsü'nden " http://www.vogelwarte.ch/home-en.html " 6 Tachymarptis melba'ya elektronik etiketler taktılar. Bu etiketler ile kuşların ne kadar enerji harcadıkları , uçuş yolları , hangi sürelerde uçtukları veya kondukları izlenebiliyordu. Bu çok küçük ve hafif kuşlar yazları Avrupa'da kalıyorlar ve çoğalıyorlar kışları ise binlerce kilometre göçten sonra Afrika'da geçiriyorlar.
Bir yıl sonra kuşlar döndüler ve bilim adamları taktıkları elektronik etiketleri sökerek incelemeye aldılar. Liechti'nin Smithsonian dergisine yaptığı açıklamada " Verilere ulaştığımızda hayretler içinde kaldık çünkü kuşların çoğalma süreleri dışında yaptıkları Afrika yolculuklarında tamamen havadaydılar."
200 Günden fazla bir sürede Batı Afrika'nın üzerinde havada kalmışlardı. Etiketler 4 dakikada bir ölçüm yapıyorlardı ve bu sürede konabileceklerini kesin olarak göz ardı edemezdik. Fakat 200 günden uzun süren yolculukları sırasında her 4 dakikada bir alınan verilerin hiç birisinden konduklarına dair bir sonuç çıkaramadık.
Gece Gündüz Havada
Bu buluş Bern Üniversite'sinda yapılan etiketler sayesinde gerçekleşti. Bu etiketler kuşların ivmelenmelerini , kuşun gövdesinin yere göre ve ışığa göre açısını ölçebiliyor. Bu sayede bilim adamları kuşun yüksekliğini uçma örneklerini belirleyebiliyorlar. Bu örnekler arasında kanat çırpmaları , havada süzülmeleri ve yere konmaları bulunuyor. Bilim adamı "Güney Sahara'yı geçerken gece ve gündüz hiç konmadılar" dedi. " Bazen bir süre hareket etmiyorlardı bu durumlarda açılardan havada planör gibi süzüldüklerini tespit ettik" dedi.
Bu uçuşların nasıl gerçekleştiği halen bilinmiyor. Havada uçan böceklerden mi besleniyorlar ? Otomatik pilota bağlanıp havada uyuyabiliyorlar mı ? Kuşların uyumaları memelilerden farklı örnekler gösteriyor. Makalenin yazarları otomatik pilot ile ilgili soruyu olumlu olarak yanıtlıyorlar.
"Kuşların bir dala konup geceyi dalda geçirmelerinin yerine havada kalmalarının nedeni ne olabilir?" sorusuna Liechti'nin yanıtı. "Bu sorunun cevabı besinler ile ilgili olabilir. Ne kadar kuzeyde bulunuyorlarsa havadaki böcekler azalıyor ve kuşlar geceyi dallarda geçiriyorlar. Havada kalmalarının bir nedenide başkalarına yem olmamak ve hastalık kapmamak içgüdüleri olabilir"



El ave que vuela 6 meses seguidos sin parar
Kuşlara takılan elektronik etiket.

İsviçre çok küçük bir yüz ölçümüne ve nüfusa sahip bir ülke . Toplam nüfusu yabancılarla birlikte 7,5 milyon kişi. Tarım yapacak yerleri olmamasına karşın Nestle gibi bir dünya şirketinin sahipleri. Bazı alanlarda Dünya'nın en gelişmiş ülkesi sayılıyor. Örnek olarak ilaç sanayini verilebilir. Bu küçücük nüfus ile Brezilya'da 2014 yılında yapılacak olan dünya kupasına doğrudan katılmayı başardılar.

http://www.abc.es/ciencia/20131012/abci-capaz-volar-meses-seguidos-201310111210.html

12 Ekim 2013 Cumartesi

Çin Fiziksel Olarak 1000 Ton Altın Satın Aldı

Altına olan talep batıdan doğuya kayıyor. Hindistan üçüncü kez altın ithalatında alınan gümrük vergilerini arttırdı. Hindistan'da altına olan talep azalmasına rağmen Çin'de devam ediyor. Çin Hindistan'ın yerini almaya başladı. Küçük yatırımcılar çinliler gibi davranmalılar ve fiyat düşüşlerini alım fırsatı olarak görmeliler.
Ben Bernanke'nin ardından ABD Merkez Bankası başkanlığına Janet Yellen'in atanmasına karşın altın fiyatlarında düşüş devam ediyor. Yellen'in sıkı para politikaları izlemeyeceği biliniyor. Ne kadar çok ABD doları basılırsa doların değerinin düşeceği biliniyor , bu durumda altının fiyatının da artması gerekiyordu.
Yatırımcılara göre ABD'deki ve doların aktığı diğer bazı ülkelerdeki sorunların (kişisel borçların yükselmesi, devletlerin borçlarının artması) şimdilik gizlenebildiği için altın fiyatları düşüyor. Ekonomik rizikolar azaldığı zaman güvenli liman olarak kabul edilen altın fiyatları düşüyor.

Gold (Spot)
Altın fiyatları

Bu günlerde Çin Hindistan'ın yerini (Dünya'da en çok altın talebi yaratan ülke) almak için bayağı yol katetti. Çin 2013 yılında cari açığı azaltmak ve rupinin değer kaybını önlemek amacıyla altın ithalatında alınan vergileri 2 katına (%10) çıkarmıştı. 2012 Eylülünde 4,6 Milyar ABD doları olan altın ithalatı rakamı bu yıl 800 milyon ABD dolarına düştü. Hindistan'da altın sektörünün temsilcisi olan Altın ve Mücevher Ticaret Federasyonu uzmanı Bachhraj Bamalwa'ya göre bu yılın ikinci yarısında altın talebi en çok 150 ton olacak (geçtiğimiz yılın ikinci yarısında altın talebi 478 ton'du). Hindistan'ın altın talebi toplam talebin %20'sini oluşturuyordu. Bu talebin yaklaşık tamamı ithalat ile karşılanıyor. Hintliler kendi birikimlerini korumak amacıyla altın satın alıyorlar ve hükümetlerinin altın siyaseti kendileri için iyi değil. Gayri resmi yollardan altın ithalatının artacağı düşünülüyor.

US Dollar / Indische Rupie (USD/INR)
ABD dolarının Rupi'ye göre değeri

Buna karşılık Çin'de altın talebi yüksek. Ağustos ayında Hong Kong'dan yapılan ithalat bir önceki aya göre 113,2 tondan 110,2 tona düşmesine karşın , 2012 yılının aynı ayının ithalat rakamı olan 53,5 tonun yaklaşık 2 katı. Dünya çapında altın sektörü "World Gold Council"'e göre Çin'in altın talebi 2013 yılında 2012'ye kıyasla %29 artarak 1000 tonu bulacak. Çin Hükümeti daha fazla şirkete altın ithal etme yetkisi vereceğini açıkladı. Bu anlaşılabilir bir siyaset çünkü Çin'in elinde 1,28 trilyon ABD dolarlık ABD hazinesinin borçlanma kağıdı bulunuyor. Bugün ABD'de yaşanan krizler görmezden gelinse bile bu kağıtların değerlerinin zamanla düşeceğini düşünüyorlar.
Çin'de yüksek büyüme oranı ve bireysel satın alma gücünün artması altın için iyi bir haber.

US Dollar / Chinesischer Renminbi Yuan (USD/CNY)
ABD Dolarının Yuan karşısında değer kaybı.

Yatırımcıların Çin ile paralel olarak hareket etmelerinin ve altın düştüğü zaman alım yapmalarının iyi olacağını düşünüyoruz. Kısa vadede ABD doları bolluğu sorunları gizlemek için iyi görünse de ABD'nin para basması sonucunda uzun vadede altın fiyatlarının artacağı ve enflasyon oranının yükseleceği öngörülüyor.


http://www.finanzen100.de/?ID_NEWS=63908

3 Ekim 2013 Perşembe

Balkan Ülkelerinde Rakı Kültürü

Balkan ülkelerinde yaşayan müslümanlar rakı ile sarhoş oluyorlar. Rakı yapımı ülkelere göre değişiyor. Her ülkenin kendine özel gizli göre bir formülü var. Üzüm , erik ve anason kullanılıyor.
"Benim köyüm imbik dolu. Evler ve imbikler , imbikler ve evler. Benim köyümde küçükler kadehi büyükler gibi tutarlar titretmezler, dökmezler ve sarhoş olmazlar. Rakı bağımlı yapar." Bu sözlerle Pogradec Dhimiter Pasco kendi doğduğu şehri anlatıyor. Kendisi Mitrush Kutreli takma adıyla tanınıyor ve Arnavutluk'un geçen yüzyılın başında en tanınan yazarlarından.
O zamandan beri Ohrid gölünün kıyısındaki şehirde çok değişiklik olmadı. Sonbaharla birlikte bağ bozumu mevsimi geldi aileler en iyi rakıyı kimin yapacağını konuşuyorlar. Evlerin bodrumlarından , teraslarından ve odalarından gelen alkol buharları Dünyanın en eski göllerinden birinden gelen temiz havaya karışıyor.
Balkanlarda rakının yayılması 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun egemen olmasından sonra başlamış. Rakı üzüm , erik ve diğer farklı meyvelerden yapılıyor. Avrupa'nın güneybatısındaki tüm ülkeler rakının kendi içkileri olduğu iddiasında.
Rakının reçetesi ülkeye göre değişiyor. Örneğin Adriyatik kıyılarında bal kullanılıyor,  Sırbistan'da erik rakısı çok tutuluyor, türkler rakıya anason katıyor ve su ile karıştırıp içiyorlar bu bizim İspanyolcada "palomita" adını verdiğimiz içkiye benziyor. Arnavutluk'ta üzüm çeşitleri rakı yapımında kullanılıyor ; yemek yanında alındığı gibi doğum günleri, evlenme törenleri , banketler ve cenazelerin toprağa verilmesi sırasında içiliyor.
Arnavutluk'ta en ünlü rakılar güneydoğudaki  Skrapar , Permet ve Pogradec yerleşimlerinde üretiliyor. Üretenler islamın bektaşi inanışında olanlar.
Evde rakı yapımı
Pogradec'te yaşayan ve evinde rakı yapan Shkelkim Berberi'ye göre " Herkes evinde rakı üretebilir. Fakat sonuç her zaman iyi olmaz". Bay Berberi islam inancında ve rakı yapımının inceliklerini babasından öğrenmiş. İyi rakı için uygun üzüm seçimi, üzümün fermente edilmesi  uzun süre düşük ısıda damıtılması gerekiyor. Kendisi 1500 kg moscatel üzümünü sıkmış ve 20 gün fermente olmasını beklemiş .  Şimdi yavaş odun ateşinde uzun süren imbikten geçirme işlemini yapıyor. İmbikten çıkan buharlar etrafında soğuk su bulunan bir tüpte kristal bir sıvı halini alıyor. İlk damlalar zehirli olabilir bu nedenle onları atıyor. Tüpte kalan sıvıyı destile edilmiş su ile karıştırarak kendi damak tadına uygun % 19 'luk alkol derecesini elde ediyor. Tahta fıçılarda saklanır.
Sokaktaki barın kapısının altında bir rakı karafının arkasında üç kişi rakı hakkında konuşuyorlar. Tamirci Fatmir'e göre iyi rakının tarifi şöyle. " Rakıdan sarhoş olduğunun ertesi gün başın ağrımazsa rakı iyidir."
Gezim Kajacka 'ya göre iyi rakı " Ağza büyük bir yudum alındığında ağzı kurutmayan rakı iyidir. Ayrıca şarkı söylemeye başlatır ve insanları kucaklarsın."
Seit Hoksha'ya göre iyi rakı: " İyi kokar ve tat verir ne kadar uzun süre bekletilmiş ise o kadar iyidir. Sabah kahve ile birlikte içilen bir kadeh rakı gece vücutta biriken mikropları bombalar, ve tüm gün enerji verir ertesi gecede sindirimi kolaylaştırır ve güzel rüya gördürür."
Komünizm zamanında alkollü içkilerin sadece devlet tekeli tarafından üretildiği günlerde rakı evlerde kaçak olarak yapılıyordu.
İstatistiklere göre 3 milyonluk Arnavutluk nüfusunun %19'u alkollü içki içiyor ve alkoliklerin oranı % 3,2.
Geçtiğimiz yıl finans bakanı Ridvan Bode imbiklerin kayıt edilmesini ve vergi alınmasını hedefledi. Fakat uğraşları başarısız olduğu gibi doğum yeri olan Devall köylüleri zaten zor durumda olan ekonomilerinin daha da kötüleştiği için bakanı suçladılar.


ABC'den tercüme edilmiştir.