Ana kuvvetlerin askerleri Batı Cephesine gideceklerini düşünüyorlardı. Ekim 1914 yılında Belçika ve Fransa'da çok şiddetli çarpışmalar oluyordu. Aynı bölgedeki küçük İngiliz kuvvetlerinin güçlendirilmesi gerekiyordu. 5 kasımda Türkiye Almanya'nın yanında savaşa katıldığında yoldaydılar. Bu tarihten sonra Filistin de bulunan Osmanlı kuvvetleri nedeni ile Süveyş kanalının tehlike altında olduğu düşünülüyordu. Avustralya ve yeni Zelanda kuvvetleri Süveyş kanalının güvenliğini sağlayacaklardı.
Yeni Zelanda ve Avustralya askerleri Britanya'ya gitmeyeceklerdi. İngiltere'de çok sayıda askere alınanlar için eğitim yerleri kullanıma açılmamıştı. Ayrıca askeri gereç eksiklikleri vardı. 8500 Yeni Zelanda askerini yatıracak yer sorunları daha da arttıracaktı. Yeni Zelanda askerleri Mısır'da karaya çıktılar. Sadece çok azının bu ülke hakkında bilgisi vardı. Şehirleri Yeni Zelanda'ya göre daha gürültülü, daha büyük, daha hareketli ve tuhaf idi ayrıca daha kötü kokuyordu. Şehirler daha kozmopolitti.
Yeni Zelanda askerleri Kahire'nin bir kaç km kuzeybatısında bulunan Zeitoun kampına yerleştirildi. Her şeyin kumun üstüne kurulması gerekiyordu. Üzerlerinde kış üniformaları vardı ve hemen askeri eğitime başladılar. İklime alışırken askeri eğitim alıyorlardı. Aralık ayının sonunda Kahire'de resmi geçit yaptılar. Wellington taburunun komutanı yarbay Herbert Hart'ın raporunda :
"Bizleri görmek için her tarafta büyük kalabalıklar vardı. Modern Kahire'yi geçtikten sonra eski şehre girdik, yerli pazarlar ve dükkanların yanından geçtik. Yollar o kadar daralmıştı ki kılıcımla yolun iki tarafındaki binalara dokunabiliyordum. Yürüyüş gerçekten çok bir rüyaya benziyordu."
Boş zamanlarında Kahire'yi geziyorlardı. Askerlerin ihtiyaçları bir fiyat karşılığında sağlanıyordu ve askerlerin yanına bir çeşit ingilizce konuşan yerliler geliyordu.
Kahire'de en sevilen geziler Piramitlere yapılanlar idi. Çoğu askerler ailelerine Piramitlerin yanında at üzerinde çekilmiş fotoğraflarını gönderiyorlardı. Bazı askerler Piramitlere tırmanıyorlardı. Hart 13 aralık günü gitti, bir önceki gün iki Avustralyalı asker tırmanış düşmüş ve ölmüşlerdi.
Ocak 1915'te farklı bir olay oldu. Sina'daki bir Türk birliği Süveyş kanalını tehdit ediyordu. Yeni Zelanda birlikleri kuzeydeki İsmailiye kentine gitti ve orada ilk kurşunları attılar, Hint askerleri ile birlikte Türk kuvvetlerini yendiler. Düşman kuvvetleri çekildikten sonra şubat ayının sonunda Zeitoun kampına geri döndüler.
Mart ayında Yeni Zelanda ve Avustralya birliklerinin toplamı 16.000 askere ulaşmıştı. Eğitimler general Godley komutasında daha büyük çapta devam ediyordu.
İkinci birliklerin gelmesi ocak ayının sonuna doğru oldu. Bazı dedikodular çıkmaya başlamıştı. Hart'a göre bir olasılık İstanbul'un giriş yolunda olan Marmara Denizi idi. Bir diğer dedikoduya göre birlikler soğuk bir ülkeye gideceklerdi. Mısır'da birlikler kum fırtınalarına ve akrep sokmalarına maruz kalmışlardı.
Büyük teftişler gerçekleşti. Bir tanesinde yeni atanan Kraliyet Akdeniz Filosu Komutanı Sir Ian Hamilton'un önünden 20000 asker geçti.
18-Mart-1915'te Çanakkale'ye denizden yapılan taaruz başarılı olmamıştı. Yeni zelandalılar Nisan ayında sıranın kendilerine geleceğini biliyorlardı.
Herbert Hart'a göre "Ayrılacak olanların hepsi mutluydu, geride sadece atlı birlikler kalacaklardı, onlarda atlı olduklarına lanet okuyorlardı."
Fakat Gelibolu'ya gidecek olan birliklerin ayrılışı sessiz olmadı. Birlikler 2 nisanda Kaire'nin kırmızı ışık bölgesine son bir ziyaret gerçekleştirdiler. Bir isyan çıktı. Binalardan eşyalar atılıyor, yangınlar çıkarılıyor, itfaiye araçlarının yolu kesiliyordu.
Askerler 4 nisandan itibaren toplanmaya başladılar. 11 nisan'da Limni'ye yolculuk başladı. Limni Gelibolu kara harekatı için ana üs seçilmişti.
Eğitimler bitmiş, bekleme sona ermişti. Kısa sürede alınan eğitimin meyveleri toplanacaktı??
