Bölge Osmanlı imparatorluğunun yıkılmasından sonra çizilen yapmacık sınırlar nedeniyle kaos içinde.
1. Dünya Savaşı bittikten sonra İngiliz ve Fransız başbakanları Londra'daki Fransız Büyükelçiliğinde Avrupa ülkelerinin sınırları üzerinde çalışırken yorulurlar ve mola verirler. Molada konu daha kolay olan Osmanlı İmparatorluğundan kalan toprakların paylaşımıdır.
İki ülke Osmanlı topraklarının paylaşımı amacıyla 1916 yılında gizli Sykes-Picot antlaşması üzerinde uzlaşmışlardır. Şimdi savaşlar sona ermiş ve Osmanlı İmparatorluğu yenilmiştir. Aslan payı Osmanlı İmparatorluğunun yenilmesine daha çok katkı sağlayan olarak Britanya'nın olmalıdır.
Elçilik koridorlarında dolaşırken, Fransız Başbakanı Georges Clemenceau "Bana ne istediğini söyle?" sorusunu Britanya Başbakanı David Lloyd'a yöneltir.
Britanya Başbakanının yanıtı: "Osmanlı'nın Musul eyaletini istiyorum." şeklindedir. Bu konuda "Yabancı Basından" Blogumuzda "Dünyanın en ucuz petrolü nerede?" paylaşımımızı okuyabilirsiniz.
Clemenceau yanıtı "Senin olsun, daha başka ne istiyorsun" şeklindedir. Bir kaç saniye içinde devasa imparatorluğun içindeki Musul ilinin paylaşılması bitmiştir. Bu ilde farklı etnik gruplar ve mezhepler bulunmaktadır. Musul'un yeni kurulan Irak'a dahil olması, Suriye'nin dışında kalması kararlaştırılmıştır.
Çok dinli, mezhepli Osmanlı İmparatorluğu Dünya Müslümanlarının başkomutanı (halife) sayılan sultanlar tarafından yönetiliyordu. Savaşta yenilen Osmanlılar imparatorluklarının coğrafyayı bilmeyen kişiler tarafından bölündüğünü görüyorlardı.
Oluşturulan sınırlar yapmacıktı ve bazı yerlerde cetvel ile çizilmişti. Bu sınırlar bazen arap ülkelerinin birleşmesi dışında uzun yıllar geçerli oldu.
Özellikle Irak ve Suriye'de uzun yıllar iktidarda olan diktatörler sınırları korudu.
Şimdi bu çağın sonuna geliniyor. Irak ve Suriye artık geçerli bir devlet gibi işlev yapamıyor. Bu iki ülkenin merkezi idareleri ülkelerinin çok büyük bir bölümünü kontrol edemiyorlar.
Bu durumun sonucu olarak oluşan mezhebi ve etnik güçler vakumu dolduruyorlar. Işid adı verilen gücün yükselişi bu durumun bir sonucu. Işid'in başı Abu Bakr Al-Baghdadi geçen yaz Suriye'deki üslerinden çıkıp Musul şehrini ele geçirdikten sonra, kendisini halife ilan etti ve Sykes-Picot antlaşmasını yırtıp atacaklarını söyledi. Bu hücum sırasında Suriye ile Irak arasındaki kontrol noktalarını havaya uçurdular.
ABD'nin eski Türkiye ve Mısır büyükelçisi Francis Ricciardone'ye göre "Osmanlı sonrası sistem çöktü. Ve Işid bu vakumu dolduruyor".
Bu harita 1916 yılındaki paylaşımı gösteriyor. Haritanın altında hangi renklerin hangi ülkelere verilecek toprakları gösterdiği var.
Yeşil Türkiye'nin güneybatısı ve 12 adalar İtalya'ya
Mavi Adana, Hatay ve çevresi Fransa'ya
Sarı Çarlık Rusya'sının ve Ermenistan'ın kontrol ettiği bölge. İstanbul Boğazı ve yakın çevresi dahil.
A Suriye devleti Fransa mandası altında
B Irak devleti Britanya mandası altında
Eski Pakistan ABD Büyük Elçi'si Hussein Haqqani'ye göre suni olarak oluşturulan devletlerin devlet olmasını sağlayacak bazı şeyler eksik. Örnek olarak ideoloji, ve tarihi sayılabilir.
Mısır'ın binlerce yıllık tarihi geçmişi var. Bu yüzden kimse Mısır devletini tartışmadı. Benzer şekilde Türkiye ve İran devletleri de geçmişlerinde imparatorluklar kurmuşlardı.
Suni olarak oluşturulan devletler başından itibaren batmaya mahkum değildi. Bu duruma örnek olarak Ürdün'ü gösterebiliriz. Dünya'da farklı etnik kökenlerin ve dinlerin oluşturduğu devletler bulunuyor (ABD, İsviçre, Singapur). ABD İran'a göre çok daha genç bir devlet. İyi olarak idare edilen bu ülkelerde etnik farklılıklar bir zenginlik.
