23 Temmuz 2013 Salı

Alman Turistlerin Ucuz İlaç Merakları

Aspirin 60 euro cent doğum kontrol hapları 1,60 euro . Tatil ülkelerinde ilaçlar Almanya'dan daha ucuz ve reçete olmadan satın alınabiliyor. Bir çok turist bu durumdan faydalanıyor. İlaç stoklarını arttırma cezalandırılabiliyor ve tehlike arzediyor.
Türkiye Almanlar için en çok tercih edilen bir ülke. " Bildiğim kadarıyla Türkiye'den ilaç getirmeyen kimse yok ". Bu tümce'yi  "Barbara06" "tuerkei-reisende.de forumunda yazıyor. Almanya'da ilaçlar çok pahalı aynı zamanda reçetesiz alınamıyor. antalya.de gibi seyahat siteleri en çok kullanılan ilaçların fiyat listelerini yayınlıyorlar. Buna göre aspirin 60 cent ve doğum kontrol hapları 1,60 eurodan satılıyor.
Bu iş karlı görünse de aynı zamanda tehlike içeriyor ve turistler bu durumu düşünmüyorlar. Bonn 'da yerleşik eczacılık profesörü Harald Schweim bu konuda duyarlılık olmamasına içerliyor. Kendisi yıllardır ilaç sahteciliği konularında çalışıyor ve özellikle Almanya dışında sokaklarda yapılan alımlara karşı.
Schweim "Dolandırılma rizikosu yüksek" diyor. Sıklıkla etkisiz taklit ilaçlar satılıyor." Türkiye'de uçan bir satıcıdan doğum kontrol hapı satın almak hamileliğe karşı korumadığı gibi hamile kalmanın en garanti yolu" Ayrıca sahte Viagra'da aşırı dozda etken madde var ve bu ölümlere neden olabilir.
Eczanelerden satın almak daha emin bir yol. Turistler özellikle AB'ye dahil olmayan ülkelere gittiklerinde Eczanelerin çalışma izini olup olmadığını incelemeliler. Schweim a göre " Oralarda eczane gibi  görünen yerler eczane olmayabilir". En sağlam yol seyahat için ilaçları Almanya'dan taşımak ve gereksiz alımlardan kaçınmak. Hasta olan kişi almanca konuşan bir doktoru bulmalı ve onun reçete ile yazdığı ilaçları satın almalı.
Almanya'da reçete ile satın alınan ilaçlar için başka ülkelerde reçete gerekmiyebiliyor. Buna bazı antibiyotikler de dahil. Bu kolaylık insanları kendi kendine reçete yazma kolaylığına yönlendirmemeli. BUKO'da ( Fakir ülkelerde ilaç trafiğini takip ajansı ) görevli Claudia Jenkes 'e göre " Almanya'da ki Reçete gerekliliğinin bir nedeni bulunuyor. Bu şekilde ilaçların dikkatli olarak kullanılması sağlanıyor."
Almanya dışında genellikle güvenlikten ödün veriliyor. Örnek olarak Almanya'da kramplara karşı verilen Buscopan adlı ilaç Güney Amerika'da ağrıya karşı etken metamizol ile birlikte Buscopan Composto adı ile serbest olarak satılıyor. Fakat bu ilacın Almanya'da satılması yasak çünkü yan etkilerinin ölüme neden olabileceği düşünülüyor.
Güvenlik açısından sadece kendi kullanacağanız ilaçları Almanya'ya sokun. Alman eczacılık yasasına göre Almanya'ya sokulacak ilaçlara sınırlamalar var. Sadece seyahat dönüşünde kullandıkları ilaçları getirebilirler. Kendileri için yazılmış ilaçların sadece 3 aylık kullanım için getirilmelerine izin var. Itzehoe'da bulunan Genel Gümrük Merkezinin sözcüsü Thomas Gartsch'a göre : " Erkeklerin bavullarında bulunan 3 aylık doğum kontrol hapı kendi kullanımları için değildir".
Doping maddeleri kapsayan ve taklit ilaçların getirilmesi kesinlikle yasaktır. Morfin bulunan ilaçlar uyuşturucu kanunu kapsamına girer ve bunların sokulması için doktordan bir rapor getirilmelidir. Kritik ilaçlara  geleneksel çin ilaçları da dahildir , çünkü bunlar nadir bitki ve hayvandan elde edilen maddeleri kapsıyorlar. Taklit  ilaçlarla gümrükte yakalananlara karşı bir ceza davası açılır. Bu bakımdan turistlerin önceden getirebilecekleri ilaçlar hakkında bilgi almalarını öneriliyor. Bu konuda kanunlara karşı yakalanmak genelde kötü niyetten değil bilgisizlikten oluyor.


Alman Der Spiegel'den çevrilmiştir.



21 Temmuz 2013 Pazar

Vücut kitle göstergesine göre kilonun değerlendirilmesi

Ağırlığınız doğru mu ? Vücut Kitle endeksi (BMI Body Mass Index) kilonuzun kalitesini belirlemek için kullanılıyor. Bu gösterge 16 yaşından büyükler için geçerli.
Hesaplanması :
BMI= Kilo in Kg / boyun mt cinsinden karesi
BMI  zayıf ,normal , ve şişmanlığın farklı çeşitlerine ayrılabilir
18,5 - 25 arası normal
25    -30  arası şişmanlık
30 'un üzerinde ise obesite olarak adlandırılır. 
Daha detaylı bir inceleme ise  aşağıdaki gibidir
BMI 18,5 altında ise zayıf
BMI 19-25 arası normal
BMI 25-30 arası 1. derece şişmanlık
BMI 30-40 arası obezite 2. ve 3. derece şişmanlık
BMI 40 değerinin üstünde ise kuvvetli obezite olarak adlandırılır

BMI'nın yaşa göre doğru orantılı olarak biraz artması olağandır.
Yaş gruplarına göre ideal değerler ise aşağıdaki gibidir.
19-24  yaş arası  BMI  19-24
25-34                 BMI  20-25
35-44                 BMI  21-26
45-54                 BMI  22-27
55-64                 BMI  23-28
65 yaş üstü         BMI  24-29
BMI değeri vücuttaki kas veya yağ değerini kapsamaz. Bu yüzden kaslı sporcular şişman kategorisinde bulunabilirler. Daha detaylı bir bilgi için yağ oranı da ölçülmelidir. Bunun için özel yağ oranını belirleyen teraziler bulunmaktadır.
BMI değeri bazı durumlarda doğru sonuç vermez. Bu durumlar hamileler, lohusalık, 150 cm den kısa ve 190 cm'den uzun olanlardır. Yapısal olarak zayıf olanların değerleride çok düşük çıkabilir. Ağırlık merkezi aşağıda  olan kişilerde BMI yüksek çıkabilir.
Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) göre asyalılarda BMI değeri diğerlerine göre daha düşük görünür. Buna karşılık asyalılarda yağ oranı yüksek olur ve şişmanlamaya eğilimli olurlar. Bunun sonucunda Almanya'da yaşayan asya kökenliler BMI normal gibi görünmesine rağmen kalp , dolaşım veya diyabet sorunlarıyla karşılaşabilirler..



Alman Focus'tan tercüme edilmiştir.


19 Temmuz 2013 Cuma

11 Eylül Saldırıları Önlenebilirdi.

Eski NSA ajanı Thomas Drake 11 eylül saldırılarının önlenebilir olduğunu iddia etti. NSA'yı tanıyan bir kişi varsa o da eski ajan Thomas Blake'tir. Kendisine göre Amerika'da ulusal güvenlik sağlıklı olmayan bir devlet dini. NSA başarısız çünkü eski zamanlara takılıp kalmış. O zaman ki düşmanları Sovyetler Birliği.
Çok tartışılan NSA (National Security Agency) 11 eylül saldırılarını önleyebilirdi bunu Thomas Drake Tages Zeitung'a açıkladı. " NSA 'nın elinde yeterli sayıda belge bulunuyordu. Bu belgeleri iletmediği için kimse noktaları birleştirip resmi tamamlayamadı."
Aynı NSA Dünya boyutunda eleştiriliyor.. Çünkü casusluk programı Prism ile çok miktarda veri toplamışlar.  Bu durumlar Alman Başbakanı Angela Merkel için de sorun yaratıyor. Kendisine karşı bu olaylar iç siyasete malzeme yapılıyor. Alman muhalefeti Merkel'in Obama'ya karşı baskı uygulamasını istiyor. ABD politikası istihbarat teşkilatlarını sınırlayamıyor çünkü bu konu milli bir din gibi ve tabu.
Neden NSA samanlıkta toplu iğneyi bulamadı.
Şimdiki zamanın büyük çelişkisi NSA'nın topladığı dev veri tabanı ile bir şeye başlayamaması. " Ne kadar çok veri toplanırsa o kadar birikmiş saman miktarı artıyor ve samanlıkta toplu iğneyi bulmak o kadar zorlaşıyor." Örneğin 11 eylülden önce de aynı durum söz konusuydu. " Verileri toplamak bir sorun değil asıl sorun olan bu bilgiler içersinde bir şeyler bulmak"
İstihbarat kurumları hala soğuk savaşı yaşıyorlar . 1990 yıllarında internet çağı başladığında kendileri hala sanayi çağında takılıp kalmışlardı. " Ezeli düşmanları Sovyetler Birliği artık kalmamıştı onun yerini terörizm adı verilen belirsiz bir kavram almıştı. Fakat bu durumda NSA milyar dolarlık yatırımlarını yanlış yazılımlara yaptı. Asıl ironik olan 11 eylülden sonra da daha fazla para aldı ve yanlış yönde yatırım yapmaya devam etti.
"NSA'nın  Almanya'da gölge dinleme sistemi"
Daha önce Edward Snowden tarafından Prism skandalının açıklanmasıyla kendisine ait belgeler gösteriyor ki  Alman İstihbarat Teşkilatı BND 'de NSA ile birlikte çalışıyor. Bu durumu Drake'de onaylıyor. Tages Zeitung'a göre  "Bu olayları daha  çok duyacağız. "  Alman Hükümetinin ne kadar durumdan rahatsız olduğunu görebiliyorsunuz. İki istihbarat teşkilatı arasında mutlaka gizli anlaşmalar olmalı."
Eski NSA ajanı Drake 2005 yılında çalıştığı istihbarat teşkilatına ait iç belgeleri açıklamıştı ve yargılanmaya başlanmıştı , 2011 yılında 1 yıl hapis cezasına çaptırılmıştı. "Snowden'in açıklamaları NSA yönetimini daha da sinirli yaptı özellikle de en tepedekileri. " Fakat sistemde hiç bir değişmeyecek.  Bir şeylerin değişmesi için en tepedekilerin başarısızlıklarını kabul etmeleri gerekir ve bunu da yapmazlar"



Alman Focus'tan tercüme edilmiştir.

BND, Deutschland, Thomas Drake, Geheimdienst, NSA, Prism, Edward Snowden, Spionage, USA

18 Temmuz 2013 Perşembe

Picasso , Matisse ve Monet resimleri fırında yakıldı

En kötü endişeler gerçekleşti. 2012 yılının ekim ayında Rotterdam Sanat 'tan çalınan tablolar gerçekten yakıldı. Hırsızlardan birinin annesi tabloları fırına atmış.
Bükreş - Rumen polisi yılbaşında hırsızları tutuklamıştı. Fakat çalınan tablolar bulunamamıştı. Şimdi Rumen Polisi Pablo Picasso, Claude Monet , Henri Matisse , Paul Gaugain , Lucien Freud ve Meijer de Hahn tablolarının fırında yakıldığını onayladı.
Sali günü hırsızlardan birinin annesi televizyona çıktı. Olga Dogaru oğlunun tutuklanmasından sonra resimleri yaktığını söyledi. Bu açıklamadan sonra yetkililer fırından çıkan külleri incelediler. Bu incelemeden sonra tabloların çivileri tual ve renk artıkları belirlendi. Bu durum BBC tarafından açıklandı. Hollanda sanat çevrelerinin verdiği bilgiler göre tabloların toplam değeri 50- 100 milyon Avro kadar.
BBC'nin açıklamalarına göre Romanya Nasyonal Müze yetkilisi Ernest Oberlander Tarnevau tablolar gerçekten yakıldı ise bu insanlığa karşı işlenmiş bir suç.
TV kanalına göre resimler teslim edilen bayan evinin aranması esnasında paniğe kapıldı ve resimlere alıcı bulmadı.
13 Ağustos tarihinde hırsızlar ve yardımcılarına karşı duruşma başlayacak. Buna hırsızlardan birini annesi de dahil.


Im Ofen verbrannt: Gemälde von Picasso, Monet und Matisse



Der Spiegel'den tercüme edilmiştir.

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Antartika'nın 3 km altındaki gölde yaşam var.

 Sürpriz çeşitlilikte bakteriler veya diğer organizmalar Vostok gölünde üreyebiliyor.  Bu göldeki şartlar çok olumsuz. Tam karanlık , aşırı derecede soğuk ve besin bulunmuyor.
Vostok gölü 15 milyon yıldan beri Antartika'nın altında bulunuyor. Olumsuz şartlar nedeniyle bilim adamları gölde yaşamın olamayacağını düşünüyorlardı. Sürpriz bir şekilde Amerikan bilim adamları gölde çok sayıda canlının üreyebildiğini ve yaşayabildiğini belirtiyorlar. PLOS ONE dergisinde yayınlanan makaleye göre 3500 den fazla canlı yaşıyor. Bu rakama genetik analizler yapıldıktan sonra ulaşılabildi.
Araştırmanın sorumlusu Scott Rogers'e göre (Bowning State Üniversitesinde çalışıyor) yaşanabilme sınırlarında bir değişiklik söz konusu değil. Dünyanın en derin 4. gölü Antartika 'da bilinen buzul altındaki 400 gölün en büyüğü. 15 Milyon yıldır buzul altında. Üzerindeki buzulun derinliği 3 km den fazla. Bu durum çok büyük bir basınç oluşturuyor. Çok az besin bulunuyor. Göl deniz seviyesinin çok altında bulunuyor 60 milyon yıl önce kıta plakalarının hareketleri ve birbirini kırmaları sonrasında oluşmuş. Bu bölgeyi ziyaret eden bilim adamları yaşayabilmeleri için özel eğitimlerden geçmişler.
Bu şartlarda bilim adamlarının çoğunluğu gölde yaşam olamayacağını düşünmüşler. Hatta bazı bilim adamları gölün steril olduğunu iddaa etmiş. Fakat gerçek böyle değil. Rogers'ın bilim adamları gölden çıkardıkları buz parçalarıyla deneyler yapmışlar. Bu buz parçaları elmas kadar saflığındalar.
Buzdan çıkarılan canlıların DNA ve RNA sekanslamaları yapıldığında , binlerce bakterinin yaşadığı belirlenmiş. Bu bakterilerin bazıları balıkların ve diğer deniz canlılarının sindirim sistemlerinde bulunan bakteriler gibi. Bu canlılar tek hücreli.
Rogers " Bu araştırmalar yaşamın ne kadar inatçı olduğunu gösteriyor dedi yıllar önce canlıların bu şartlar altında yaşayamayacaklarını düşündüklerini " belirtti.
Antartika 'da 35 milyon yıl önce yaşam vardı ve bitkiler , hayvanlar bulunuyordu. Sonradan büyük bir ısı düşüşü gerçekleşti ve gölün üzeri buz ile kaplandı.  Gölün Avustralya Okyanusu ile bağlantısı olabileceği de düşünülüyordü. Bu durum deniz seviyesinin yaklaşık 300 m düşmesi ile sonuçlandı ve gölün okyanus ile bağlantısı kesildi .  14 Milyon yıl öncesine kadar gölün üzerindeki buz geçici idi fakat 14 milyon yıl önce ikinci bir soğuk dalgası görüldü ve göl seviyesi daha da düştü.
Göl tamamen karanlığa gömülmüş ve atmosferden yalıtılmış durumda. Ve buzulun kalınlığı yüzünden artan bir basınç altında bulunuyor. Gölde yaşayan birçok canlının yok olduğu düşünüldüğü gibi bir çoğunun da yaşamaya devam ettiği düşünülüyor.

Extracción de agua en el lago Vostok



İspanyol ABC'den çevrilmiştir.

5 Temmuz 2013 Cuma

Yaşamak için hissedilen ısının ideal değeri

Fizyolojik ve psikolojik etkenlere bağlı olarak ideal ısı ve nem her kişi için farklıdır. Isının iyice yükseldiği bu günlerde güneyde rüya görmek için klima gerekebilir. Bir çok durumda klimaların kullanılması önerilebilir. Fakat kamu binalarında ve bir çok kişinin bulunduğu kapalı alanlarda klimalar  şikayetlere neden olabilir.
19 Yüzyılın sonundan beri bir çok iklim araştırıcısı insanlar için en ideal iklim şartlarının ortalamasını araştırmaya başladılar. Bu araştırmayı  " insanlarının çoğunluğunun mutlu olacağı iklim şartları nedir ?" sorusunun yanıtı olarak da düşünebiliriz. Bu değerler psikolojik etkenlere bağımlı olarak değişebilir. Fakat fiziyolojik olarak vücüdumuz ısı regülasyonu yapan mekanizmalara sahiptir . Isı çok yüksek veya düşük olduğunda bu mekanizmalar devreye girer. Uygun ortamda ise devreye girmezler.
Uygun iklim şartları sadece ısıya bağlı olmayıp nem , rüzgar ve ışınım (radyasyon ) gibi etkenleri de içerir. Bütün bu etkenleri göz önünde bulundurduğumuz da hissettiğimiz ısı değeri ortaya çıkar.
Bu değere çevre ısısı farklı olsa da hissettiğimiz ısı olarak da adlandırılabilir.
Hepimizin bildiği gibi ısı 30 C ise ve nem varsa ısıyı daha yüksek hissederiz. Ne kadar yüksek nem oranı ise ısıyı o kadar  yüksek hissederiz. Aynı şekilde ısı ne kadar çok düşük ise  ve nem oranı yüksek  ise üşüme hissi de o kadar artar.
Ekstrem ( %20 nin altı veya %80 nin üstü) nem oranlarının sağlık için iyi olmadığını belirtebiliriz . Ayrıca yüksek nem oranları bakterilerin üremesi gibi sorunlara neden olur.
Ayrıca rüzgar etkeni de hissedilen ısıyı düşürür. Fakat bu her durumda doğru değildir. Isı 40C 'den yüksek ise ve rüzgar şiddetli ise daha sıcak hissederiz.
Hissetiğimiz ısı 21C ile 26C arasında ise bu durum idealdir. Bu durumda vücüdumuz çevre ile en iyi uyum halindedir. Örnek olarak şunu verebiliriz. Bir gün çevre ısısı 28C , hava bulutlu ve oldukça rüzgarlı ; bir başka gün  ise çevre ısısı 20C , yüksek nem , güneşli ve hafif rüzgar var ise  her iki günde hissedilen ısı aynı olur.
Sonuç olarak bütün bu değişkenleri göz önüne alarak çevre ısısı 21C ile 26C arası ise nem oranı %30 ile %60 arasında ise çoğunluğumuz iyi hisseder ve klima çalıştırmayız. Bu durumda tasarruf etmiş ve çevremizi korumuş oluruz.


Cuál es la temperatura ideal para vivir

İspanyol ABC'den tercüme edilmiştir.

2 Temmuz 2013 Salı

Rusların GPS sistemlerini oluşturacak 3 uydunun başına gelenler

Rusyanın Baikonur uzay üssünden fırlattığı üç uydu yüklü insansız Proton - M isimli roket  havada patladı ve yere düştü. Rokete 3 adet navigasyon uydusu yüklenmişti. Rusların uzay başarısızlıkları devam ediyor.
Kalkıştan bir kaç saniye sonra roket kontrol edilemedi ve düştü. Basın haberlerine göre kimse yaralanmadı.
Devlet Televizyonu Senders Rossja 24 yayınında görüldüğü gibi kontrol edilemeyen roket atış yörüngesinden çıkıyor ve yatay olarak hareket etmeye başlıyor ve patlıyor . Ateş yumağı olarak yere düşüyor.
Los Angeles Times'a göre Rus Devlet Televizyonu Rossiya-24 kalkışı canlı olarak veriyordu. Yorumcunun "Ne güzel bir an " dediğinde Proton -  M atış rampasından ayrılıyordu. Arkasından "  Yanlış bir şeyler oluyor ve felaket olacak " yorumu geldi.
Yakın yerleşim birimlerinin boşaltılması gündemde.
Patlama sırasında uzay üssünde bulunanlar yeraltındaki bodrumlarda idiler. Fakat patlamadan sonra dağılan yakıt insan sağlığına zarar verebileceğinden  az nüfus yoğunluğu olan bölgede yaşayanların başka bölgelere nakledilmesi gündemde.
Rokette bulunan uydular " Glonass " yön bulma (navigasyon) sistemleri içindi. Maddi hasarın yaklaşık 200 milyon ABD dolarını bulabileceği  düşünülüyor.
Arızanın nedeni halen belirlenemedi. Devletin haber ajansı RIA 'ya göre arızanın nedeni kontrol veya motorlardan kaynaklanabilir.
Bu patlama Rusya'nın uzay programlarındaki başarısızlıkların bir devamı. 2010 yılının aralık ayında benzer şekilde 3 adet Glonass uydusunu yörüngeye taşıyan Proton - M arızalanınca uydular Pasifik Okyanusuna düştüler.Erneute Raumfahrt-Panne: Russische Rakete mit drei Satelliten abgestürzt

http://www.spiegel.de/wissenschaft/weltall/baikonur-russische-proton-m-rakete-abgestuerzt-a-908895.html