18 Şubat 2014 Salı

Tabağımızdaki Besinleri Genlerimiz mi Belirleyecek ?

Sadece bir DNA analizi yeterli. Bir DNA analizi ile kişiye özel beslenme planı yapılabilir. Bu hayal mi ? Bilim adamlarına ve besin maddeleri üreten şirketlere göre yakında genlerimiz tabağımızda olanlara karar verecek.
O zamandan sonra biz hoşumuza giden besinleri değil genlerimizin dikte ettiklerini yiyeceğiz. Bu durum saçma gibi ama doğru olabilir. Yıllardan beri bilim adamları kişiye özel beslenme konusunu olgunlaştırdılar. Şimdi beslenme genetiği (Nutrigenomik) olarak adlandırılan bilim dalında besinler ve genom arasındaki ilişkiler araştırılıyor.
Bu bilim dalı daha çok genç , fakat bazı hastalıkların tedavisi için büyük ümitler vadediyor. Bu hastalıklar arasında obezite , şeker hastalığı tip 2, kalp ve  dolaşım bozuklukları sayılabilir. Bu konu ile sadece bilim adamları ilgilenmiyor. BASF gibi şirketler yıllardır bu konuda yatırım yapıyorlar.
DNA bazında besin önerilmesi halen geleceğin türküsü fakat bu türkünün sesini politikacılar duydular. 2011 Yılında Avrupa Birliği  Food4me projesini hayata geçirdi. Şahısların kişiye özel beslenmeye karşı ne kadar
hassas olduğunu belirlemek amacıyla 1500 kişi seçildi , kendilerinden kan ve tükürük örnekleri alındı. Bu kişiler beslenme alışkanlıkları hakkında sorulanlara yanıt verdiler ve kendilerini fiziksel aktiviteleri taşıdıkları algılayıcılar ile belirleniyor. Elde edilen verilerin ışığında kendilerine beslenme konusunda öneriler yapılıyor.
Tüketiciler kişiye özel beslenme önerilerini istiyorlar.
Münih Teknik Üniversitesi beslenme fizyolojisi sorumlusu Hannelore Daniel projeyi yönetiyor. Kendisine "nutrigenomik 'in şansı nedir ? " sorusu yöneltildiğinde. " Beslenme önerileri kişiye özel olarak yapıldığında kişilerin uygulama olasılığı daha yüksek. " dedi. Özellikle obezite konusunda bu durum daha belirgin.
Metabolik Denge ( Metabolic Balance ) ve kan gruplarına göre diyetler tam olarak bilimsel bir tabana oturmamasına karşın seviliyor. Çünkü uygulamak isteyenler açısından bu tür diyetler genel değil ve kendilerinin beslenme alışkanlıkları da dikkate alınmakta. Bu durum diyeti uygulayanları cezbediyor ve isteklendiriyor.
Food4me projesinde ulaşılan ilk sonuçlara göre denekler zayıflamak kendilerinin öncelikli hedefi olmamasına rağmen kilo verdikleri için seviniyorlar.
Sağlıklı Yağlara Karar Verin
Genetiğin beslenmede işlevi nedir ? Bu konuyu bir örnek ile açıklayabiliriz. ApoE adlı proteinin yüksek kolesterolde ve yağ değişiminde etkin bir rolü var . ApoE'nin üç değişik ApoE2,E3 ve E4 çeşidi var. Sonuncusu kandaki kolesterol seviyesini yükseltiyor. Bu kişi kalp ve dolaşım bozukluklarına karşı daha yatkın. Kişi ApoE4 taşıyıcısı ise beslenirken kolesterol açısından fakir besinleri tercih etmeli.
Food4me projesinde doktora çalışmasını yapan Silvia Kolossa'nın önerisi ApoE4 taşıyıcısı  ve kolesterol seviyesi yüksek olan ve doymuş yağ tüketen kişilere önerimiz : " Hamburger veya sosis gibi işlenmiş etler yerine daha yağsız olan tavuk göğsü veya balık gibi etleri tüketmeleri.
Bu durumun beslenmede çeşitliliği azaltacağını düşünenlere karşı Hannelore Daniel " Kişileri ellerine genom bilgilerini verip bırakmayacağız" diyor. Asıl sorun kişinin gen haritasından beslenme ile ilgili sonuçlara ulaşmak. Bu durum diyet danışmanlığı olduğu kadar etik bir konu.
Beslenme şekli miras kalmış olabilir.
Bizler Genlerimize uygun şekilde beslendiğimizde , obezite veya diyabet tip 2 hastalıklar geçmişte mi kalacak sorusunu Berlin'de ki Max Planck Enstitüsü Moleküler Biyoloji bölümünden Sascha Sauer " Yüksek oranda obez ve şeker hastalarının olması sadece genlerle ilgili değildir. Bu hastalıklarda yaşam tarzı , bilinmeyen çevre koşulları , ve beslenme en az kişinin genetiği kadar etkilidir." şeklinde cevaplandırdı.
Bu mekanizmaları daha iyi anlamak için daha çok bilimsel araştırmalar yapılması gerekiyor. Ayrıca genom'a dayalı beslenme önerilerinin faydalı olup olmayacağı belli değil. Bütün bu soruların yanıtlarını  Food4me projesi verecek.

Der Spiegel Sağlık'tan Türkçe'ye çevrilmiştir.

15 Şubat 2014 Cumartesi

Londra'da Geleceğin Ulaşım Projesi İkiteker ile

Yerel seçimlerle haşır neşir olduğumuz bugün ulaşım sorunlarıyla uğraşan belediyelere önerilen bazı projeler dikkat çekiyor.  Norman Foster adlı mimar ulaşım sorununu çözmek amacıyla demiryollarının üzerinden akacak bisiklet trafiği için 220 km'lik bir proje hazırladı.  Rüyamız şu ki " Paris'te uyandıktan sonra ikiteker ile Gar du Nord'a gitmek , orada trene binip Stratford'a ulaşmak ve bisiklet ile kamyon ve diğer trafiğe girmeden Londra'nın merkezine varmak. Bu proje mimar Norman Foster tarafından hazırlandı kendisine Space Syntax ve Exterior Architecture şirketleri  yardımcı oldular. Exterior Architecture firmasının çalışanlarından Sam Martin projenin amacının geleceğe bakmak olduğunu açıkladı.
Gelecekte Londra'da ki 220 km uzunluğundaki yoğun demiryolları ağının üzerinde direkler ile oluşturulan platformda bisikletler için özel yolların olması öneriliyor. Proje'yi hazırlayanlar bittiğinde 6 milyon kişinin bu bisiklet yollarından faydalanacağını düşünüyorlar. Londra'nın nüfusu 8 milyon olarak kabul edildiğinde yaşayanların dörtte üçü bu özel yollardan faydalanacak. Üç milyon kişinin bisiklet ağına giriş noktalarına ( toplamda 200 giriş noktası) sadece 10 dakikada ulaşabilecekleri yerlerde yaşadıkları ve çalıştıkları düşünülüyor.  Tüm ağ 10 ayrı güzergahı kapsıyor ve sadece birinden saatte 12000 bisikletçinin geçeceği öngörülüyor.  Şimdi  iki nokta arasında bisiklet ile ulaşım ortalama 29 dakika sürerken proje gerçekleştikten sonra bu sürenin de kısalacağı düşünülüyor. Son on yıl içinde bisiklet ile ulaşımın %70 oranında artmasına karşın toplam ulaşımın içindeki payının sadece yüzde 2 olduğu belirtiliyor.
Şimdiki durumda ikitekerler ulaşım aracı olarak tercih edildiğinde ölümcül veya ağır yaralı kazaların oranı %20 civarında. 2006 - 2011 Yılları arasında toplam ikiteker kullananların yaptıkları kazalar %50 oranında arttı. 2012 Yılında toplam ölümcül kazalar 118'e çıktı. İngiltere'de ikiteker kazalarında ölüm sayısı Danimarka ve Almanya'daki ölüm saysısının  iki , Hollanda'daki ölüm sayısının ise üç katı.
Foster ikiteker kullanımını seviyor.
Yeni kuşakların ikiteker kullanımına özenmesi için bu sporu daha güvenli yapmalıyız dedi. Şimdiki durumda Londra merkezindeki yolların darlığı nedeniyle ikiteker yollarının ayrılması olanağı bulunmuyor.
Bu sorunu çözmek için yanyana değil yukarıya doğru çıkmak gereğini Londra Belediyesi yetkilileri de kabul ediyorlar.
Proje Martin'in çalışanlarından birisinin akademik çalışması olarak başlamıştı. Bu aşamada vatandaşların onayına sunulmuş durumda. Eğer onay alınırsa 6,5 km'lik ilk dilim için teklifler alınmaya başlayacak. Bu ilk dilim için 265 Milyon gerekiyor.


İspanyol ABC Seyahat ekinden Türkçe'ye çevrilmiştir.